Sonlu Kaynak Olan İradenin Yerine Yeni Yöntemlerle Hedeflere Ulaşmak
Bu sabah, yarın sabah veya yarın akşam
masa tenisi oynamak veya koşmak için karar alıyoruz, kendimize ileri bir tarih
için hedefler koyuyoruz. Ama bazımız, genellikle veya bazen kendi kendimize
aldığımız bu kararları uygulayamıyoruz. Bunun nedeni irademizin az olmasında
mı?
Bu tip hedefler belirlemek ve bunları gerçekleştirmek bir
"irade gücü" meselesi midir?
"Çelik iradeli" kişiler kararlarını
uygularlar. Uygulayamayanlar, iradelerinin zayıflığı nedeniyle vazgeçer ve
başarısız mı olurlar?
Bu gerçekten böyle midir?
Çeşitli sosyal ve bilişsel psikoloji araştırmaları,
insanın istediği hedeflere ulaşmasının irade gücüyle yapılan bir zorlamadan
ziyade, yapması gereken işleri
kolaylaştırıcı yöntemler bulması ve gerekli koşulları yaratmasıyla ilgili
olduğunu gösteriyor.
Bu konuyla ilgili klasik bir çalışma, 50 yıllık mazisi
olan "Şekerleme Deneyi" ('Marshmallow Test").
Kendilerine verilen şekerlemeyi hemen yemek yerine bir
süre beklemeyi becerebilen çocuklar ikinci bir şekerlemeyle ödüllendiriliyorlar.
Bütün çocuklar ikinci bir şekerlemeyi istiyor. Fakat
ellerindeki şekerlemeyi yemeden beklemeyi nasıl becerecekler?
Şekerlemeyi hemen yemeden beklemeyi becerebilen
çocukların video kayıtlarından görüyoruz ki bunu yalnızca bir irade gücü
meselesi olarak görenler genellikle ve epey zorlu bir mücadeleden sonra yenik
düşüp ellerindeki şekerlemeyi yiyor ve ikinci şekerleme ödülünü alamıyorlar.
Beklemeyi becerebilenler ise bunu mücadeleden ziyade
akılcı ve işlerini kolaylaştırıcı yöntemler bularak başarıyorlar.
Örneğin masaya sırtlarını dönüyorlar, kendilerini
meşgul edecek başka şeyler yapıyorlar. Böylece zamanın daha kolay ve mücadele
etmeden geçmesini sağlıyorlar.
Ellerindeki şekerlemeyi yememek için doğrudan mücadele
etmek yerine başka yöntemler bularak şekerlemenin yarattığı çekim alanının
dışına çıkmayı beceren çocuklar hem diğerleri kadar zorlanmıyorlar hem de
sonunda ödül olarak ikinci şekerlemeyi elde edebiliyorlar.
Buradan çıkarılacak sonuç, 'irade gücü' nün kendimiz
için belirlediğimiz hedeflere ulaşmada hiç bir etkisinin olmadığı değil.
Elbette bir etkisi var.
Ama tek, hatta baskın belirleyici unsur irade gücü
değil. Hedeflere ulaşmayı
kolaylaştıracak yöntemler geliştirmek de çok önemli.
Bu çerçevede, bir de psikolog Roy Baumeister ve
ekibinin 1998'de yayımladıkları makaleye ve "Ego Tükenişi" tezine
bakmakta fayda var.
Bu çalışmadaki ana deney, "Kurabiye ve Turp
Deneyi" olarak da biliniyor.
Baumeister'e göre irade gücü dediğimiz şey pek çok
alanda faydalandığımız bir psikolojik kapasite, bize sebat gücü veren bir tür
kaynak.
İrademizi bir konuda zorladığımızda, bir süre sonra
tükenen bu sonlu kaynağın yenilenmesi için beklememiz gerekiyor.
'Turp ve Kurabiye Deneyi'nde gönüllüler fırından yeni
çıkmış kurabiyelere dokunmadan yalnızca turp parçaları yemek için iradi bir
gayret gösterdiklerinde, bir sonraki adımda karşılarına çıkan bir sorunda
(örneğin bir bilmece çözmeye çalıştıklarında) kısa süre içinde pes ediyorlar
"Ego Tükenişi" tezine göre, irademizi
zorlayarak yaptığımız her iş, irade gücümüzü azaltıyor. Baumeister, 'irade gücünü
bir tür kısıtlı enerji havuzuna benzetiyor.
Yeniden irade gücü gerektiren bir durumla
karşılaştığımızda, bu kaynağın yenilenmesini beklememiz gerekiyor.
Son olarak alışkanlık meselesine değinelim.
Kötü alışkanlıklar terk edilebilir, iyi alışkanlıklar
öğrenme yoluyla oluşturulabilir.
Buradaki en önemli noktalardan biri şu: Her
alışkanlık, ancak kendi sürecinde, zaman içinde edinilebiliyor. Dolayısıyla, yeni alışkanlıklar edinmek istiyorsak
tekrar etmemiz ve sabırlı olmamız gerek.
Alışkanlıklardan kurtulmak da benzer şekilde zaman
gerektiriyor.
Kurtulmak istediğiniz kötü bir alışkanlığınız mı
var?
Diyelim sigarayı bırakmak istiyorsunuz. Bu alışkanlığı
nasıl bir gün içinde edinmediyseniz, bu alışkanlığı kırmak için de zamana ihtiyacınız
olacak. Ama sabır ve inatla başarabilirsiniz.
Veya haftada 3-4 kez her sabah erkenden kalkmayı ve
işe/okula gitmeden önce masa tenisi oynamayı veya başka sporları yapmayı
hedefliyorsunuz.
Bunu bir alışkanlığa dönüştürebilirseniz, işinizin
giderek kolaylaştığını göreceksiniz.
Ama yeni bir alışkanlık edinmek de zaman, sabır ve
azim gerektiriyor.
Bütün bu kaynaklardan çıkartılan sonuç şu:
Herhangi bir hedefe
ulaşmanın en garantili yolu, sürekli olarak irade gücüyle mücadele etmek
yerine, bizi o hedefe ulaştıracak yöntemleri zaman içinde alışkanlık haline
dönüştürmek, böylece irade zorlamasına mahkum olmamak.
Bir davranışı alışkanlık haline dönüştürmekse
bıkmadan, usanmadan tekrar etmek ve sabırla o davranışın otomatik olarak ve
kolayca yapılabilir hale gelmesini sağlamaktan geçiyor.
Bu süreçte en zor gelen şeyler (örneğin sabah erken
kalkmak) bile zaman içinde daha kolaylaşacaktır.
Sağlıkla ve masa tenisiyle kalın!